Hüseyin Bahri Alptekin, sanat pratiğinde küreselleşme, göç ve sürgünün etkilerini araştırdı. Heykel, fotoğraf, yerleştirme ve video yapıtlarının üretiminde, gündelik nesneler başta olmak üzere çok çeşitli malzemeler kullandı. Yapıtına dahil ettiği sıradan, değersiz, hatta kiç malzeme ve nesneler yoluyla, kabul görmüş değer sistemlerine, yüksek sanat/düşük sanat tartışmalarına eleştiriler getirdi. Kendini bir göçebe olarak tanımlayan sanatçı, sık sık çıktığı seyahatlerde çektiği fotoğraflar, aldığı notlar ve topladığı nesnelerle kişisel bir arşiv yarattı. Bu arşivden yararlanarak görsel bir dil oluşturan sanatçı, nesnelerin ve insanların kültürler arası dolaşımını metaforik enstalasyonlarında, ışıklı tabela ve neonlarında, fotoğraf ve video serilerinde irdeledi.
Hüseyin Bahri Alptekin, siyah arka planda çekilmiş stüdyo portrelerinden oluşan ve dönemin en son ve en ucuz baskı tekniği olan vinil baskıyla ürettiği seride Batı sanatındaki portre geleneğine güncel bir yorum getirir. "Elit", aldığı eğitime rağmen Türkiye’de kaçak bir göçmen olarak gündelik işlerde çalışmak zorunda kalan Vildan’ın portresiyle, gerçek mesleklerini yerine getiremeyen göçmenlerin ekonomik ve sosyal zorluklarını görünür kılar. Üzerinde “elit” yazılı plastik poşet taşıyan bu karakter, küreselleşme ve kapitalizmin sunduğu hayal ve yanılsamaların sembollerine dönüşür. Alptekin, bu serisinde 19. yüzyıl Avrupa yağlıboya portre üslubunu 20. yüzyıl sonu koşullarına uyarlarken yeni ‘seçkinler’in temsiliyetine de gönderme yapar.
Visual arts ile ilgileniyor musunuz?
Size özel Culture Weekly ile yeni içeriklerden haberdar olun
Her şey hazır.
İlk Culture Weekly bülteniniz bu hafta gönderilecek.