Göğüs Kafesi

Terry Fox, 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında Amerika ve Avrupa’daki sanat ortamının öne çıkan eğilimlerinden Batı Kıyısı performans sanatının, Kavramsal Sanat hareketinin ve Fluxus’un önde gelen figürlerinden biridir. Fox, önce Seattle’da Cornish School of Allied Arts’ta, daha sonra Roma’da Academia Di Belli Arti’de sanat eğitimi alır. Avrupa’ya kalıcı olarak yerleşmeden önce 1968’de San Francisco’da yaşar. Sanatçının yapıtları, bedenin, sesin ve dilin kullanımında gerçekleştirdiği kavramsal deneylere dayanan performanslar, sokak eylemleri, videolar, ses yerleştirmeleri, nesneler ve yerleştirmeleri kapsar. Fox’un “durum” diye tanımladığı bir kavramsal çerçeve içine yerleştirdiği çalışmaları, belli bir türden mekânsal durumlar yaratmakla, bir mekândaki nesnelerle ve bunların birbirleriyle olan ilişkileriyle ilgilenir.

Terry Fox, "Göğüs Kafesi" adlı yapıtında ince teller ve beyaz kâğıt şeritler kullanarak labirenti andıran formuyla bir göğüs kafesi oluşturur. Yapıtın üretiminde kullanılan teller dolaşım sistemini, kâğıt parçalarıysa göğüs kemiklerini temsil eder. Bedeni yaşamsal süreçleri vurgulayıp sorgulamak için yeniden yorumlayan sanatçıya göre insan vücudu hem yaratıcı bir kaynak hem de bir bilgi aracıdır. Fox’un Hodgkin hastalığıyla mücadelesi ve bu hastalığın etkileri çalışmalarını derinden etkiler. Art arda gördüğü radyasyon tedavilerinden ötürü göğüs kemiklerinden birini kaybeden sanatçı bir süre tecrit altında kalır. Bir resim çerçevesinin içine kâğıttan bir iskelet yerleştiren Fox, mecra, form ve nesnelerin yerleşik kelime dağarcığıyla oynar. Sanatçının kullandığı malzemelerin kırılganlığı yüzeye eklediği çizgiler ve rakamlarla birleşince, yapıt kodlanan, ölçülen, teşhir edilen insan bedeninin savunmasızlığına ve geçiciliğine dair kişisel bir anlatıya dönüşür.