“Çaylak Sokak”, Sarkis’in doğup büyüdüğü, İstanbul’un Talimhane semtindeki sokakla aynı ismi taşır. Geçmişe, çocukluğa, yuvaya, aileye ve büyümeye ait imgeleri bir araya getiren yerleştirme, Sarkis’in sanat pratiğinin ve Türkiye çağdaş sanat tarihinin mihenk taşlarından birini oluşturur. 1966’da Paris’e yerleşen Sarkis, yirmi sene sonra, 1986 yılında Maçka Sanat Galerisi’nde düzenleyeceği sergi için İstanbul’a geldiğinde, yerleştirmesini evine, doğup büyüdüğü sokağa ilişkin kişisel belleği üzerine, o ev ve o sokaktan galeriye taşıdığı nesnelerle kurmak ister. “Çaylak Sokak”’ta yer alan her şey ortak bir geçmişi paylaşır: Sarkis’in çocukken yanında çıraklık ettiği Simon Dayı’sına ait bir kunduracı tezgâhı; Siranuş Teyze’sinden ödünç aldığı lambalı radyo; ailenin çocukları yıllarca içinde yıkandıktan sonra domates yetiştirmek için kullandığı emaye küvet; babasının ayakkabıları; çocukluğundan beri evde her zaman gördüğü akbaba biblosu aynı yapıt içinde bir araya gelir. Bu nesneleri birleştiren bantlar Tarkovski’nin “Nostalghia” isimli filmine ait ses bantlarıdır. “Çaylak Sokak” İstanbul’da sergilendikten üç sene sonra Paris’te, Centre Pompidou’da “Yeryüzü Büyücüleri” (1989) sergisine davet edildiğinde, Sarkis yapıtı İstanbul’daki ilk mekânın belleğini de oraya taşıyacak şekilde, Maçka Sanat Galerisi’nin planından bire bir ölçülerde uyarlanan bir platform üzerinde sergiler.
“Çaylak Sokak” yerleştirmesindeki nesneler, 1989’da Paris’te sergilendikten sonra tekrar İstanbul’a, Sarkis’in doğduğu eve dönmüş, yapıt Arter Koleksiyonu’na eklenene kadar yaşamlarını bu evde sürdürmüşlerdi. “Çaylak Sokak Çaylak Sokak’ta” filminde, yerleştirmenin evdeki yaşantısını izleriz.
Video kareleri