"Daireye girer girmez, aslında oraya Füsun ile geçirdiğim saatleri hatırlamak için geldiğimi anladım.
Zambo çikletlerinden çıkan artist resimlerini sakladığım teneke kutuyu, o gün 1975'in Mayıs ayının onuncu günü Merhamet Apartmanı’ndaki dairede bulmuştum, ama boştu. Müzegezerin göreceği artist resimlerini yıllar sonra, İstanbul'un tıkış tıkış odalarda üşüyen mutsuz koleksiyoncularıyla ahbaplık ettiğim günlerde, Hıfzı Bey'den aldım. Dahası, yıllar sonra, koleksiyona bir bakınca, dizideki Hazreti İbrahim'i oynayan Ekrem Güçlü gibi bazı erkek oyuncularla sonraki yıllarda sinemacıların gittiği barlarda arkadaşlık ettiğimizi de çıkardım. Hikâyem, tıpkı sergilediğim bu eşyalar gibi bütün bu noktalardan geçecek. Daha o günden ben, eski eşyaların ve Füsun ile öpüşmelerimizin mutluluğuyla kıpır kıpır varlığıni hissettiğim o sihirli odanın, hayatımda çok önemli bir yer tutacağını anlamıştım." (Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk)