"Sonraki hesaplarıma göre yedinci buluşmamızda önümdeki sehpada geometri derslerinde kullansın diye ona hediye ettiğim yerli malı, kenarı ince ve beyaz, otuz santimlik tahta cetvel vardı. Belli ki Füsun'un geometri aletini, annesi dikiş dikerken kullanıyordu. Cetveli elime aldım, burnuma götürüp Füsun'un elinin kokusunu hatırladım ve gözlerimin önünde o canlandı. Gözlerim sulanacak mıydı? Nesibe Hala mutfaktan gelirken, cetveli ceketimin iç cebine atıverdim." (Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk)