"Aşkları kendilerine yeten mutlu çiftler gibi, akşam yemeğini Boğaza uzanan cumbada baş başa yerken, Anadoluhisarı İskelesi’nden kalkan Şehir Hatları vapuru Kalender, tam önümüzden yalıya sürünür gibi geçer; dümeni tutan bıyıklı, kasketli süvari, yemek masamızın üzerindeki çıtır çıtır istavritleri, patlıcan salatasını ve kızartmasını, beyaz peynir, kavun ve rakıyı görebildiği kaptan köşkünden, bize "Afiyet olsun" diye seslenir ve Sibel bunu beni iyileştirip mutlu edecek yeni bir hoşluk olarak görürdü." (Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk)