Kimlik üzerine inşa edilen eşitsizlik ve adaletsizlikleri, toplumsal tahakküm ve baskı mekanizmalarını irdeleyen Nilbar Güreş’in sanatsal pratiği kolaj, resim, desen, fotoğraf, video ve heykelleri kapsar. Güreş, yapıtlarında kamusal ve özel alanda görülme ve yok sayılma pratiklerine odaklandığı ve bu pratiklerin direniş imkânlarına dönüştürülmesinin yollarını araştırdığı kışkırtıcı sahneler kurgular.
Güreş, "Bilinmeyen Sporlar" başlıklı fotoğraf, kolaj ve video serisinde, geleneklerin ve toplumsal koşullanmaların kadını konumlandırdığı domestik mekânı, hegemonik bakış açısının genellikle erkeklerle özdeşleştirdiği bir alan olan spor salonuna taşıyıp yeniden sahneye koyar. Ev işlerinde kullanılan eşyalarla bedensel becerileri sergilemeye yarayan spor aletlerini harmanlayan bu absürd dekorun eşlik ettiği müsabakanın hem oyuncuları hem de seyircisi, gündelik kıyafetler içindeki ev işçisi kadınlardır. Seride yer alan "Denge Tahtası" adlı triptikte, elinde topuklu kırmızı ayakkabısı ve ters giydiği sutyeniyle genç bir kadın, dantel örtü serilmiş bir denge tahtasının üzerinde akrobatik hareketler yapıp tencere kulplarına basarak dengede durmaya çalışır. "Bilinmeyen Sporlar" serisi kadına atfedilen ev içi etkinlikleri, sporun yoğun çalışma, güç, disiplin ve hüner gerektiren bedensel jestleriyle birleştirerek, cinsiyetle ilişkilendirilen toplumsal kodları ve koşullanmaları tersine çevirir. "Denge Tahtası", sanatçının "Kulplu Beygir" ve "Kız Paraleli" adlı diğer iki işiyle birlikte bir üçleme teşkil eder.