İlan

Varaka-i mahsusa kavaim-i nakdiyyenin (kaimelerin) tedavülden alınmasına yetmiş sekiz senesi Temmuzu ibtidası olan Pazar gününden (13 Temmuz 1862) bed' olunacağından (başlanacağından) Aya Sofya kurbinde (yakınında) kâin Darü'l-fünun (Üniversite) ebniyesinde (binalarında) bu husus için bir daire-i mahsusa tehyie ve tanzim etdirilmiş ve bu maddenin bir suret-i muntazamada cereyan etmesiyle beraber halkça esbab-ı lazime-i teshiliyyenin istihsali zımnında (gereken kolaylıkların elde edilmesi için) zikri ati (aşağıda zikredilen) tedabir (tedbirler) karargir olmuşdur.Ashab-ı kavaimden (kaime sahiplerinden) herkes yedinde (elinde) olan kaimeleri deste deste ederek her bir destesi biner kuruş olmak üzere getirip teslim edecekdir ve kavaim-i mezburenin her bir cinsi yani yüzlük ve ellilik ve yirmilik ve onluk kaimeler ve yirmilik ve onluk kavaimin dahi atikiyle cedidi (eskisiyle yenisi) birbirine karışdırılmamak lazım geleceğinden her kangı destede bir cinsden ziyade kaime mevcud olur veyahud yeni onluk veya yirmilik ile eski onluk ve yirmilik mahlut (karışmış) bulunur ise ol deste kabul olunmayıp usul-ı mezkûreye tatbiken tanzim olunarak getirilmek üzere sahibine redd olunacakdır.Kavaim-i nakdiyyenin cins ve mikdar-ı muaccelesi (ödenecek miktarı) terkim olunmak (yazılmak) için mahsusâ cedvelli pusulalar tab ü neşr etdirilmiş olduğundan ashab-ı kavaim hamil oldukları (taşıdıkları) kaimelerden her cinsinin ve mecmuunun (toplamının) muaccelesini ol pusulaların cedvellerine tahrir ve zirine vaz-ı imza ederek (yazarak ve altını imzalayarak) kavaim-i mezkûreyi ol pusula ile beraber getirmek lazım gelecekdir ve pusula ile gelmeyenlerin yedinde bulunan kavaim-i nakdiyye kat'a kabul olunmayacakdır.Beş liralıkdan aşağı esham-ı cedide (yeni tahviller) olmadığından tebdilinde hesaba uymak üzere kavaim-i nakdiyye olarak getirilen mebaliğin (meblağların) en azı sekiz yüz otuz kuruş olup ondan aşağı olamayacakdır ve sekiz yüz otuz kuruşdan yukarı olan mebaliğ için dahi bila kesir tediye olunabilmek üzere ne mikdarda olması iktiza edeceği salifü'l-beyan (sözü geçen) pusulanın zahrında muharrer (arka yüzünde yazılı) olan cedvelde gösterilmiş olmasıyla cedvel-i mezbura müracaat olunmak lazım gelecekdir.Tediye-i kavaim dairesi Pazar günlerinden maada her gün saat birden dörde ve beşden dokuza kadar açık olacakdır ve kaime tebdili için gelenler vürud eyledikleri tertib üzere bi'l-münavebe (sırayla) içeri alınacakdır ve izdiham vukuu takdirinde ol gün nihayet kaç kişinin işi görülebilir ise o mikdara kadar numerolar tevzi olunarak (dağıtılarak) bu numeroların sırasınca kabul olunacaklardır.Kavaim-i nakdiyye alınmak üzere yirmi aded kaime veznesi olacakdır. Herkes yedinde bulunan kaimeleri cedvelli pusulasıyla beraber bu veznelerden birine teslim edip kendisi hazır olduğu halde kavaim-i mezkûrenin tadad ü muayenesine (sayılıp incelenmesine) ibtida olunacakdır (başlanacaktır) ve muayenesi icra olunan desteler yine ashabı önünde zımbalanıp bunların yedlerine koçandan maktu (kesilmiş) birer kıta sened verilerek bu senedleri yine ol koğuşun nihayetinde vaki olan tediye veznelerine ibraz ve ita eyledikleri akabinde getirilen kaimenin bedeli meskûkât-ı halise (halis sikkeler) ve esham-ı cedide olarak tamamen ifa olunacakdır.Vikaye-i nizam ü intizam zımnında (düzenin korunması amacıyla) bir adem bir vezneye bir defada beşyüz bin kuruşlukdan ziyade kavaim-i nakdiyye teslim edemeyecekdir Yedinde bir milyon kuruşlukdan ziyade kavaim-i nakdiyye bulunan tüccar ve sarrafan keyfiyyeti canib-i idareye evvelden ihbar eyledikleri halde bu makuleler için yine daire-i mezkûre dahilinde mahsusâ tahsis olunan mahalle kabul olunmak üzere bir gün ve saat tayin olunarak getirildiği anda icabı icra olunacakdır.Gelecek Eylül ibtidasından itibaren kavaim-i nakdiyyenin tedavülü memnu (yasak) olduğu muahharen (son olarak) neşr ü ilan buyurulan kararname-i âli iktizasından olmasıyla şehr-i Ağustosun yirmi altıncı gününden (7 Eylül 1862) bed' ile (başlayarak) Hazain-i Şahaneden (devlet hazinelerinden) ashab-ı matluba kavaim-i nakdiyye verilmemek üzere icab eden evamir (emirler) ita olunmuşdur.Daire-i mezkûreye kabul olunanların cümlesi ahkâm-ı cariye-i nizamiyeye ve nizam ü intizamın vikayesiyle ahz ü ifa muamelatının muhtac olduğu emniyet ve asayişin muhafazasına tayin olunan memurinin tenbihat ve ihtarat-ı vakıasına tevfik-i hareket eylemeğe mecbur olacaklardır.