"Tattınız mı, tepsi ile kızartma,
Çekişir onun için gelin kaynana,
Bir başkası sebze ile kaygana,
Lâyıkıyle oldu, beyan mübarek."
Bu şiirde şair hangi balıktan bahsediyor?
Karadeniz mutfağı denince akla gelen ilk balıktan elbette hamsiden. Karadenizle özdeşleşmiş bir simge o. Yıllara uzanan bir geçmişi var bu simge balığın.
Öyle ki Karadenizimizin sembolü hamsinin bir de destanı vardır. 1885 Trabzon doğumlu divan edeyatının da son şairlerinden olan Hamamîzâde İhsan Bey tarafından 1928 yılında yayınlanan Hamsiname, hamsinin destanıdır.
Dünya mutfağı için de bir balığa yazılan bir destan olarak sıra dışı, aykırı, olağan üstü bir metindir. Hamsiname harikulade bir kapak tasarımıyla, hamsinin anatomisinden avcılığına, tutulmasından kurutulmasına, hamsiyi konu alan müziklerden halkoyunlarına, yemeklerinden o zamanın üretim istatistiklerine, hamsi hakkında yazılmış şiirlere kadar hamsiye dair gerçek bir destan.
Dünya yemek literatürünün de gerçekten en kıymetli, en sıra dışı kitaplarından biri.
Hamsi'nin destanı Hamsiname'den bir dörtlükle de, memleketimizin hamsilerine de bir selam edelim;
"Dinle ey birader, bu destanı!
Anla nedir, hamsi olan mübarek.
Otuz, kırk türlü taam yaparlar,
Şimdi olur sana, ayan mübarek."