Yapıtlarında hafızanın kişisel ve politik yollarla nasıl inşa edildiğini araştıran Nadia Kaabi-Linke, bedenlerin, nesnelerin ve kentsel dokuların taşıdıkları gizli izleri yüzeye çıkarır. Sanatçının kapsamlı ve titiz araştırma süreçleri üzerine temellenen çalışmaları, savaş, travma, aile içi şiddet, toplumsal cinsiyet, göç ve sınırlar gibi karmaşık ve hassas konulara odaklanır. Görsel bir çekiciliğe sahip bu incelikli yapıtların çoğu, aslında acının ve şiddetin dönüştürülmüş hâlleridir. Bu yüzden de görünenin altında yatan gerçekliğin keşfi için izleyiciden dikkatli bir bakış ve katılım talep ederler.
Kaabi-Linke, Londra’da kaldığı 2011–2012 yılları arasında yürüttüğü detaylı bir araştırmanın ardından, bir grup aile içi şiddet mağdurunun bedenlerindeki darp izlerini kâğıt yüzeyine aktarır. Dünyanın her yerinde, her toplumsal sınıfta sürekli tekrarlandığı hâlde kıyafetlerin, törelerin, suskunlukların örtüsü altında gizlenen bu suçlar, genellikle sistematik hak ihlalleriyle örülü bir şiddet döngüsü içerisinde cezasız kalır. Kaabi-Linke, "Cezasız Kalanlar Londra Orijinalleri"nde aile içi şiddetin görünmezliğini sorgular ve mağdurların bedenlerindeki yara bere izlerini adli tıp yöntemlerini kullanarak görünür kılar. Parmak izi alınırken kullanılan karbon tozu, bu kez şiddetin bedenlerde bıraktığı izlere uygulanır ve derinin altında var olan bu şiddet deneyimini bir ‘baskı’ serisine dönüştürür.
Visual arts ile ilgileniyor musunuz?
Size özel Culture Weekly ile yeni içeriklerden haberdar olun
Her şey hazır.
İlk Culture Weekly bülteniniz bu hafta gönderilecek.