Pratiğini sanatçılık ve küratörlük arasında konumlandıran Borga Kantürk, topladığı gündelik nesneleri, çektiği fotoğrafları, ilgi duyduğu metinleri ve özyaşamöyküsüyle bağlantılı izleri kişisel bir arşivin parçalarıymış gibi işleyip bir araya getirir. Yazılmamış mikro-tarihler, kolektif hafıza, anımsama ve unutuş gibi temalarla ilgilenen sanatçı, gündelik yaşamın sıradanlığını ve rastlantısallığını kayda geçirdiği yapıtlarında geleceğe aktarılmaya, arşivlenmeye ya da kitlesel olarak dolaşıma sokulmaya değer bulunmayan, unutulmaya yüz tutmuş hafıza kalıntılarını yeniden canlandırır.
Kantürk’ün kolektif hafızayı harekete geçiren sayısız gündelik nesneyle inşa ettiği "Cafe Recordis" (Galeri NON, 2011) başlıklı kişisel sergisinde ilk kez sergilenen "Ortada" isimli fotoğraf, izleyiciye ayak basacak bir kıyı sunmadığı gibi uzak, puslu ufkuyla başlangıcı ve sonu olmayan bir yolculuğu çağrıştırır. "Ortada" hem hatırlama hem de unutmayla ilgilidir. Kadrajın merkezinde konumlandırılan, gözden kaybolmanın eşiğindeki gemi çoktan geçip gitmiş olandır, ama bir o kadar da geride kalmış, arkada bırakılmıştır. Kantürk’ün yapıtı, hareket etme, yola çıkma, yer değiştirme istenci ile gecikmişlik, yetişememe, geride kalma hislerinin iç içe geçtiği bir yerde, tam ‘ortada’ konumlanır.
Visual arts ile ilgileniyor musunuz?
Size özel Culture Weekly ile yeni içeriklerden haberdar olun
Her şey hazır.
İlk Culture Weekly bülteniniz bu hafta gönderilecek.