Mistik Nakliye

Gülsün Karamustafa’nın "Mistik Nakliye" başlıklı yerleştirmesi, ilk kez 1992 yılında, 3. İstanbul Bienali’nde sergilenir. Ziyaretçiler tarafından hareket ettirilebilen yirmi adet tekerlekli metal sepet ve bunların içine yerleştirilmiş yorganlardan oluşan bu yapıt, sanatçının pratiğinin merkezinde yer alan göç, kimlik ve aidiyet kavramlarıyla ilgilidir. Hem hamal küfelerini hem de market arabalarını anımsatan bu metal sepetler, yatak döşek üstüne örtülen, sandıklarda saklanan, çeyizlerin gözdesi saten yorganları taşır. Mahremiyetle ilgili çağrışımlarla yüklü oldukları gibi, 1960’lı yıllardan günümüze Türkiye’ye ait bir toplumsal manzara sunarlar. Ziyaretçilerin sepetleri harekete geçirmesi yoluyla farklı biçimler alabilen "Mistik Nakliye", kente dışarıdan gelmiş kayıt dışı ve ucuz emeğin, parlak renklerdeki yorganlarıyla kitsch ve yoz olarak mimlenen “yabancı” kültürün görsel kodlarını araştırır. Yerleştirme 2019 yılında Arter’in Dolapdere’deki binasının açılış sergilerinden "Saat Kaç?" kapsamında, Dolapdere’yle ilişkilenecek şekilde binanın terasında konumlandırılmıştır. Dolapdere bölgesi, kente göçün ivme kazandığı 1960’lı ve 1990’lı yıllarda sıklıkla göçmenlerin şehirdeki ara durağı veya atlama tahtası olarak kullanılmıştır. 2000’li yıllarda benzer bir durum bu kez dış göçle gelenler için geçerlilik kazanır. Göç koşulları ve zamanları değişse de "Mistik Nakliye" tekerlekleri üzerinde hareket edip güncelliğini korurken zamansızlığı, yurtsuzluğu ve göçebeliği taşımaya devam eder.

"Saat Kaç?", sergiden görünüm, Arter, 2019.