Arkeolojik çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre aydınlatma aletleri M.Ö. 2. binyıldan itibaren Akdeniz nasini çevresinde, Suriye, Filistin, Kıbrıs, Yunanistan ve Anadolu'da kullanılmış. Bunlar içinde yağ ve fitilin bulunduğu küçük pişmiş toprak kaselerdi. Helenistik ve Roma Dönemi'nde çömlekçi çarkı ve kalıplama kullanılarak seri kandil üretimi mümkün olmuştur. Bu kandillerin üzerinde tarihi karakterlerin tasvirleri, günlük hayattan sahneler, erotik, mitolojik ve av sahneleri, ayrıca kabartma şeklinde yapılmış hayvan figürleri ve bitkisel kompozisyonlar yer alıyordu. Bu pişmiş toprak kandil, uzun bir buruna ve çiçek desenli yuvarlak bir diskusa sahiptir. Makara şeklinde iki küçük kulak.