Osmanlı devlet yönetiminde, 17. yüzyıldan başlayarak, resmî işlemlerin yürütülmesinde ağırlığın Topkapı Sarayı bünyesindeki Divân-ı Hümâyûn’dan Sadrazamda odaklanan bürokrasiye intikal etmesine paralel olarak ortaya çıkan Bâb-ı Âli’nin mimari tarihi birbirini izleyen yangınlar ve yeniden yapılanmalarla örülüdür. II. Mahmud’un (1808-1839) 1810’da yaptırdığı Bâb-ı Âli kompleksi 1826’da yanmış, 1827’de son bulan onarımdan sonra 1839’da tekrar yanmış ve 1844’te Abdülmecid (1839-1861) tarafından kâgir olarak yeniden yaptırılmıştır. Panoramada uzaktan görülen yapı, Stefan Kalfa adındaki mimarın eseri olan bu yapı olmalıdır.