Sarkis’in yapıtlarında farklı katmanlarda farklı anlamlar üreterek sıkça tekrarladığı kavram ve stratejiler arasında ısıtma ve yakma da yer alır. Sanatçının 1996 yılında Danimarka’da Ballerup, Egebjerg’de düzenlenen "Kunsten soger hjem" [Evde Sanat] adlı sergi için ürettiği Transflammation da bu yapıtlardan biridir.
Sergiye katılan sanatçılar projelerini davet edildikleri evlerde ve o evlerde yaşayanların izni ve işbirliğiyle gerçekleştirip sergilerler. Kendisini konuk eden ailenin evinde Sarkis’in dikkatini çeken ilk şey, evdeki mobilyaların birbirleriyle uyumsuz görünümleri olur. Farklı stillerdeki bu eşyalar arasında bir birlik oluşturmak için, onları yakarak birleştireceği bir performans ve film önerisi sunar. Film başlarken önce ev tanıtılacaktır. Kamera odanın içinde yavaşça dolaşıp pencereden koltuğa, oradan sehpaya, sonra büfeye, köşedeki abajura ve son olarak da Sarkis’in üç gün boyunca tüm bu mobilyaların suluboya resimlerini yaptığı masaya odaklanır. Bach’ın 127 numaralı kantatıyla birlikte, Sarkis’in fırçası masanın üzerinde duran resimlerdeki mobilyaları kırmızı suluboyayla ateşe vermeye başlar. Film evin salonundaki televizyonda gösterilir; ziyaretçiler içinde bulundukları evin mobilyalarının Sarkis’in suluboyayla eklediği alevlere bulanarak yanışlarına tanıklık ederler.
Sarkis, "Transflammation" isimli işini bu ilk sergilenişinden sonra ikinci kez 2001 yılında Carquefou’daki FRAC des Pays de la Loire’da tekrar yorumlayıp sahnelediğinde, daha önce suluboyalarında yanarken betimlediği mobilyaların henüz doğmamış hâllerinden yola çıkar. Önce bir masanın, bir iskemlenin, köşe dolabının, sehpanın, pencerelerin ve benzerlerinin doğabilmeleri için neye, kime ihtiyaç vardır diye düşünür. Sonra bir marangozdan bu mobilyaların yapımı için gerekecek parçaların ölçülerini çıkarmasını, fırtınada devrilen bir ağaçtan alınan malzemeyi işleyip montaja hazır hâle getirmesini ve gruplanan ahşap parçaları birleştirmeden kendisine teslim etmesini ister. Henüz mobilyaya dönüştürülmemiş bu parçaları geniş bir çember şeklinde mekâna dizen Sarkis, çemberin tam ortasına, kendi ekseninde yavaşça dönen bir monitör yerleştirecektir. Sarkis’in mobilyaları suluboyayla ateşe verişini gösteren filmden yansıyan ışık, onların daha mobilya formuna kavuşmadan, yani doğmadan önceki ham hâllerinin üzerine düşecektir.