Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nda yer alan Osman Hamdi Bey’in 1886 tarihli İftardan Sonra ismiyle tanınan yapıtı, sanatçının harem kavramını yorumladığı ve kendisine “oryantalist” tanımının yakıştırılmasında etkin olan, en erkeni 1879 tarihli, ev içi konulu çalışmalarının sonuncusudur. Ressam bundan sonra çoklukla dinsel mekânları konu alan kompozisyonlara ya da aile üyelerinin portrelerine yönelmiştir. Bu tabloda izleyici bir konağın başodasına konuk olur adeta. Ustalıklı fırça vuruşlarıyla, hatta bilinçli olarak kaçınılmayan izleriyle ve bilinçli renk tonlamalarıyla örülü dengeli bir kompozisyondur bu.
Tuvalde görünen, ressamın yaşadığı dönemin öncelerinden, figürlerin dış görünümlerine, giyim kuşamlarına bakılırsa belki 18.yüzyıldan bir sahne etkisi verilmiş olan, hayal gücüyle zenginleştirilmiş olsa da temelde bilgiye dayandığından inandırıcı bir ortamdır. Sahneyi oluşturan tüm parçalar, betimlenen mekânı varlıklı bir konağın odası olduğunun göstergeleridir. Ressam ince ayrıntılarla izleyiciye dopdolu bir kesit iletir. Oryantalist olarak tanımlanan birçok Batılı ressamın yapıtlarında tekrarlanan, çoğunlukla hayal ürünü kalıpsal çiğliklerden; zorbalıktan, şiddetten, şehvetten; yapayca oluşturulmuş harem kavramından eser yoktur burada elbette. Aksine, bilgiden, bilinçten kaynaklanan bir tür alçakgönüllülük, izleyeni sahnenin içine “ısrar etmeksizin”, sarsmaksızın, doğal akış içinde çeken, o anın sakince paylaşılmasını sağlayan bir tutum ilk bakışta kendini belli eder.
Osman Hamdi Bey’s work titled After Iftar (1886), which is part of the İşbank Art Collection, is the artist’s interpretation of the harem concept and played a significant role in labeling him as an “orientalist.” It is the last of his earliest domestic interior-themed works, beginning as early as 1879. After this period, the painter largely turned to compositions featuring religious spaces or portraits of family members. In this painting, the viewer is virtually invited into the main room of a mansion. It is a balanced composition woven with masterful brushstrokes, deliberately visible marks, and conscious tonal color gradations.
The scene depicted on the canvas, while enriched by imagination, is fundamentally convincing and grounded in knowledge—portraying what might be perceived as an 18th-century scene, based on the appearance and clothing of the figures from an earlier era than the artist’s own time. Every element forming the scene signals that the setting is a room in a wealthy mansion. The artist delivers a richly detailed snapshot to the viewer through subtle intricacies.
Unlike many Western painters labeled as Orientalists, whose works often repeat clichéd, fictional crudities—dominated by brutality, violence, lust, and artificially constructed concepts of the harem—this work is free of such distortions. On the contrary, it reveals at first glance a kind of humility born from knowledge and consciousness. The artist’s approach gently draws the viewer into the scene without insistence or disruption, allowing a calm sharing of the moment to unfold naturally.
You are all set!
Your first Culture Weekly will arrive this week.