Efes hazinelerin Ortaya cikarilmasi

Efes Müzesi, Helenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli günlerini yaşayan Efes'in zengin tarihini yansıtan bir müzedir.

İncil yazarı St. Jean'ın mezarının da bulunduğu St. Jean Kilisesi, Ayasuluk Tepesi'nde yer alan kale ve Belevi Mezar Anıtı ile yakın çevrede yapılan kazılardan ortaya çıkarılmış eserler sergilenmektedir.

Roma Dönemi’ne tarihlenen heykel, Klasik Dönem heykel sanatının karakteristik özelliklerini taşır.

Şarap Tanrısı Dionysos, çıplak olarak yontulmuş bir heykeldir. Başı ve vücudu sola doğru hafif eğiktir. Bukleli saçları iki yandan omuzlarına uzanır.

Sağ bacağı önde sol bacağı ise yanında bulunan asma kütüğüne yaslanmış olan heykelde, kasık kaslarının belirgin olarak gösterilmesi, ünlü heykeltıraş Polycleitus’un üslup özelliklerini yansıtır.

Yamaç Evler'de bulunan friz, bir yangın sonucu çok küçük parçalara ayrılmıştır. Bu parçalar fildişiden yapılmıştır. Frizin panelleri, Korinth başlıklı sütunlarla birbirinden ayrılmıştır. Sütunların arasına ise Karyatit adı verilen kadın figürleri yerleştirilmiştir.

Üç ayrı panelden oluşan friz, İmparator Trajanus'un savaşa hazırlıkları ve savaş sahnelerini tasvir etmektedir.

Eserin bir kapı lentosuna veya mobilyada dekoratif amaçlı kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Eser, uzun bir restorasyon sürecinin ardından günümüzdeki durumuna kavuşmuştur.

Yunuslu Eros Heykeli, Roma dönemine ait bir bronz heykeldir. Heykel, Aşk Tanrısı Eros'un bir yunus balığı üzerinde yüzerken tasvir etmektedir.

Eros, bir elinde bir mızrak tutarken, diğer eliyle yunusun yüzgecini tutmaktadır. Yunus, kuyruğunu havaya kaldırmış ve yüzer durumdadır.

Artemis Tapınağı’nda bulunan kült heykelinin Roma Dönemi kopyası olan eser, Anadolu’nun Prehistorik çağlardan beri ana tanrıçası olan Kybele ile bütünleşmiş özellikler sergiler.

Başındaki yüksek polos tapınak formunda ve üç katlıdır. En üstte cepheleri dörder sütunlu üç İon Tapınağı, altlarda da kemer taşıyan sfenksler ve grifonlar görülür. Üstteki tapınaklar tanrıçanın kentin tüm tapınakları üzerindeki egemenliğini gösterir.

Göğsünün altında dört sıra  halinde bereket ve doğurganlıkla ilgili yumrular görülür. Artemis’in belinde dört parçalı rozet ve Efes’in simgesi olan arı motifleriyle bezenmiş ince kuşak vardır. Her dikdörtgen içinde aslan, koç, geyik, grifon, arı gibi figürler yerleştirilmiştir

Efes halkına ilk neokrosluk hakkı Domitianus Tapınağı ile verildiği için Efesliler bu tapınağa şehir merkezinde ve yüksek bir teras üzerinde geniş bir alan ayırmışlardı. Günümüze baş ve sol kolunun kaldığı heykel, tapınağın cellasında duruyordu.

Yaklaşık 7 metre yüksekliğinde olan heykelin başı, kolları ve bacakları mermerden, diğer kısımlarının ise ahşap olarak yapıldığı öngörülmektedir. Ancak ahşap bölümlerden günümüze hiçbir şey kalmamıştır.

Bronzdan yapılmış ve dikdörtgen bir kaide üzerinde duran heykelde, tipik Arkaik dönem duruşu görülmektedir.

Sol omuz üzerinden bir panter postu bele doğru uzanmakta olup, panterin başının üzerinden çıkan hiyeroglif yazının yer aldığı bir bant arkaya doğru devam etmektedir.

Diz üzerinde biten eteğin ucunda da hiyeroglif yazı dikkat çekmektedir.  Hiyeroglif yazıyla rahibin hizmet ettiği tanrı ve heykelin yapıldığı dönemde Mısır’da iktidarda olan kral belirtilir. Eser Efes’in Mısır ile ilişkisini göstermesi açısından büyük önem taşır.

Roma İmparatoru ve Stoacı filozof Marcus Aurelius, kaliteli beyaz mermerden ince bir işçilikle yapılmıştır.

Sağ omzunda bir fibula ile tutturulan Paludamentum giymiş imparatorun alnındaki kırışıklıklar belirgindir. Roma Dönemi MS. 2. yüzyıla aittir.

Mermerden yapılan eser, yarı uzanmış vaziyette çıplak olarak betimlenmiş genç bir savaşçıdır.

Heykelin vücut ağırlığı bir kaya üzerine yaslanan sol kola verilmiştir. Dalgalı saçları alın üstünden bir bantla tutturulan savaşçının yüzünde sakin bir ifade vardır.