Osman Hamdi Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son oryantalist ressamı olarak, Doğu'yu içeriden gözlemleme fırsatına sahipti. Diğer yabancı ressamların yaptığı gibi "öteki"yi tasvir etmek yerine, kendi kültürünü resmetti ve kendi kültürel algılarını ortaya koydu.
Derviş kıyafetli ve hafif eğilmiş bir adam, yerde dolaşan kaplumbağaları tefekkürlü bir şekilde inceliyor.
Kemerli, uzun kırmızı ve kenarları işli bir cüppe giymektedir. Ayaklarında ise keçi derisinden yapılan çedik (ev terliği) vardır. Ellerinden birinde ney, sırtında ise nakkare veya küçük bir tef asılıdır. Tüm bu detaylar belirli bir tarikata bağlılık anlamına gelmese de yine de bir dervişin kıyafetinden türetilen unsurlardır.
Derviş, bu kalın kabuklu, yavaş kaplumbağaları zor kullanarak değil, ney ve nakkare çalarak, yani sanat yoluyla eğitecektir.
Figüratif kompozisyonlarında sık sık kendi fotoğraflarını model olarak kullanan Osman Hamdi, bu tablosunda da aynı tekniği tekrarlıyor ve kendisini bir derviş kılığında resmediyor.
Ellerinden biri arkasında, ney tutuyor. Sırtından da küçük bir davul, yani nakkare sallanıyor.
Dekor, bu sahnenin Bursa Yeşil Camii'nin üst kat odalarından birinde geçtiğini düşündürmektedir.
Okeanos ve Tethys Mozaiği deniz tanrısı Okeanos ve karısı deniz tanrıçası Tethys'i resmeder.
Etrafları balık ve diğer deniz canlıları ile sarılı bir şekilde kayaya yaslıdırlar.
Mozaik çeşitli renklerin, bitki, taş ve mermer gibi farklı malzemelerin kullanımıyla bilinir.
Oceanos ve Tethys Mozaiği
KeşfetTasarım ile ilgileniyor musunuz?
Size özel Culture Weekly ile yeni içeriklerden haberdar olun
Her şey hazır.
İlk Culture Weekly bülteniniz bu hafta gönderilecek.